Depresyon ve yoğun duygusal dönemlerde beslenme alışkanlıklarımız değişebilir. Sağlıklı bir yaşam için beslenme olmazsa olmazdır.
Beslenme tarzımız depresyon gibi duygusal dönemlerde durumun daha da kötüleşmesine sebep olabilir.
Yazımın sonunda ”Mutlu Eden Tarif” ile yoğun duygusal dönemlerinizde sağlıklı beslenebilirsiniz.
Gelin, hep birlikte depresyon ve beslenme ilişkisini inceleyelim.
Depresyon Nedir
Depresyon zevk almada, enerjide, ruhsal ve fizyolojik etkinlikte, özgüvende ve öz saygıda azalma, karamsarlık, çaresizlik duyguları ve uyku bozuklukları gibi belirtiler gösteren ruhsal bir bozukluk halidir.
Depresyon dünyada bütün yaş grupları içinde yüksek seyreden dördüncü hastalıktır.
Depresyon Hali Nasıl Başlar?
Dopamin, serotonin ve norepinefrin gibi çeşitli nörotransmitterler ruh halimizin düzenini sağlar ve bizi mutlu ederler.
Dopamin ve norepinefrin tirozinden, serotonin ise triptofan adlı aminoasitlerden yapılır.
Bu aminoasitlerin ya da bunların nörotrasmitterlere dönüşümünü sağlayan vitamin ve minerallerin (C, B6, B2, D vitamini ve magnezyum minerali) eksikliği halinde ilgili nörotransmitterlerin beyindeki düzeyi eşik düzeyin altına düşer ve depresyona yol açar.
Depresyon ve Omega-3 Yağ Asidi İlişkisi
Beyin yağlarının 3’te 2’sini çoklu doymamış yağ asitleri (Omega-3 ve omega-6) oluşturur.
Beyni besleyen en önemli yağ kaynağı ise omega-3’tür.
Depresyonlu kişilerde omega-3 yağ asitlerinden olan EPA ve DHA düzeyleri düşük bulunmuştur.
Yapılan bilimsel çalışmalarda, omega-3 yetersizliğinde beyin dokusundaki fosfotidilserin, serotonin ve dopamin gibi önemli maddelerin düzeyleri düşerek depresyona neden olduğu belirtilmektedir.
Önerilen yazı: Hangi yağları tüketmeliyiz?
Bilimsel Çalışmalar Ne Diyor?
Yapılan farklı bir çalışmada ise doğumdan sonra depresyon yaşayan gebelerin çoğunda omega-3 yağ asitleri eksik bulunmuştur. Çünkü anneden bebeğe aktif DHA transferi olmaktadır.
Bu durum annenin omega-3 depolarını ciddi derecede tüketmekte ve doğum sonrasında annede depresyon semptomları görülme riskini arttırmaktadır.
Bundan dolayı gebe kalmadan önce ve gebelik dönemi boyunca omega-3 kullanımı önerilmektedir.
Ayrıca araştırmalar kandaki selenyum, folik asit ve çinko eksikliğinde de depresyon semptomlarının arttığını göstermektedir.
Bundan dolayı kişilerde kan tahlili alınmalı ve eksik olan değerler diyet ve gıda takviyesi kullanımı ile desteklenmelidir.
Depresyon İle Baş Etmek İçin Beslenmene Eklemen Gereken Yiyecekler
Triptofan açısından zengin olan: Muz, kivi, ananas, mango, light süt ve ürünleri, yumurta, tavuk ve hindi eti.
Fitoöstrojen açısından zengin olan: Soya fasülyesi, kırmızı meyveler, kuru baklagiller ve keten tohumu.
Flavonoid açısından zengin olan: Yeşil çay, beyaz çay, üzüm çekirdeği, arı sütü, propolis, poleni mutlaka beslenme planına eklemelisin.
Depresyonla Beslenme İle Baş Etmek İçin 5 İpucu:
- Diyetten unlu ve rafine şekerli gıdalar çıkarılmalı,
- Hipotiroid eşlik ediyorsa mutlaka hekim kontrolü ile ilaç kullanımına başlamalı,
- Yüksek dozda D vitamini ve C vitamini kullanılmalı,
- Aktif maddesi en az 200-300 mg olacak şekilde balık yağı tüketilmeli,
- B12 seviyeleri çok düşük ise mutlaka takviye alınmalıdır.
Mutlu Eden Tarif
Malzemeler:
- 2 adet olgun muz (dondurulmuş)
- 2 yemek kaşığı kakao
- 10 adet çiğ badem
- 2 tatlı kaşığı ham bal
Yapılışı:
Tüm malzemeleri blenderdan geçir, küçük kaplara ayır, 1 gün buz dolabında beklet, kaşık kaşık tüket. Afiyet olsun.
Depresyon gibi yoğun duygusal dönemlerinizde beslenme desteği için İzmir Diyetisyen Gizem Tunçtürk ile görüşebilirsiniz.
Ayrıca, web sitemde farklı diyetisyen diyet çeşitleri okuyabilirsiniz.
Hemen aşağıdaki butondan ücretsiz ön görüşme için randevu oluşturabilirsiniz.
Diyetisyen Gizem Tunçtürk’ün ofisi İzmir Bayraklı’da yer almaktadır.